Ana içeriğe atla

Ya Sen Naber Ya ?

Her gün yaptığın gibi öğlene hatta akşama kadar uyudun. Sonra uyandın telefonuna gelenleri kontrol ettin, twitter'a girdin, sen uyurken ne olmuş ne bitmiş onu öğrendin. Yataktan kalktın, belki bi duşa girdin, sonra direk mutfağa.. Açık buzdolabı karşısında bi kaç dakika oyalandın, sonra vazgeçtin bilgisayarını açtın. Her türlü sosyal medya sitesine girdin, belki gazetelere baktın.. Üstünü değiştir dışarı çık. Arkadaşlarınla görüştün, konular hep aynı o kızın poposu, bu çocuğun omuzları, bak şu ne yazmış kesin buna yazmıştır... Belki sonra bi dostunla buluşur dertleşirsin biraz.. Sonra başka arkadaşlarının yanına gittin bi kaç bira içtin, biraz fazla mı içtin sen ? Her neyse eve döndün uyuyamadın twitter'a girdin saçmaladın. Sonra o kafayla o tivitleri silmekle uğraştın. Bunları yaparken susuzluktan ölüyosun ama su alıcak halinde yok. Belki kafan biraz dumanlı yine bi şeylere tutuldun.. Sonra bi mesaj geldi telefonuna 'kanka skype', makaranı yaptın sabah oldu uyku vakti geldi.. Uyudun..

Şu an çoğumuzun hayatı bu yukarı da okuduğunuz gibi. Asıl soru 'hayatımız neden böyle?' değil, 'hayatımızın böyle olmasından neden memnunuz?'. Abi şimdi açık konuşmak gerekirse hepimizin hayatında bok gibi giden şeyler var. Aşk, aile, sağlık, para.. Biri doğru gitse ötekini düzeltemiyoruz. Ve bu yaşam biçimi bizim kaçış yöntemimiz. Ne kadar uyursak o kadar az düşünürüz. Ne kadar kafamız iyi olursa o kadar rahatlarız. Ne kadar makara yaparsak o kadar umursamaz oluruz.
Çoğumuzun mantığı aynı ve aynı yöne doğru ilerliyoruz.
ARKADAŞLAR BÜTSÜZ GEÇİLEBİLİYO !
Ama okula gidenler geçebiliyo biz değil. Sanal çevremizi genişletip onu reele taşıyan insanlarız biz. Çünkü reel çevremiz artık bize yetmiyo. Çünkü insanların bizi anlamadığını düşünüyoruz (ki cidden anlamıyolar bence). Biz uzaylı değiliz abi bu kadar kasmayalım kendimizi. Herkes herkesi anlar ama aynı şeyleri aynı şekilde hissedemez sadece bu kadar basit. Ve biz bunu dünya meselesi haline getiriyoruz. Pardon da şu an benim sorunlarım hanginizin sikinde ? Şu an tamamen yazının çizgisinden çıktım ve nereye gidiyo bilmiyorum.

Her neyse biz bunları yaşarken (yani kaçarken) kimse bize çıkıp sen napıyosun arkadaş bi kendine gel demiyo. Demiyo abi dese de ne kadar içten ? Bence içten falan değil. Ama emin olun ki bunu size çok içten bi şekilde soruyorum
'Ya sen nabersin ya ?'.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her Kadın Sürtüktür

'Sen ne saçmalıyosun ?' 'Sen kendine ororospu mu diyosun şimdi ?' 'Böyle bi genelleme yapamazsın.' diyen hatunlar, hatunlarımız. Daha sürtük kelimesinin anlamını bilmeyen hayatın onu nereye sürüklediğini göremeyen hatunlar. Herkesin aynı anlamda kullandığı ama çok farklı anlama gelen bi kaç kelimeyi anlatıcam size ve sizde her kadının neden sürtük olduğunu çok iyi anlıcaksınız. Öncelikle kevaşe, bu aralar çok fazla duyduğumuz bi kelime. Kevaşe demek kötü yola düşmüş insan demektir ama daha çok bunu farkettirmeyen insanlara söylenir. Bi nevi melek yüzlü şeytan. Mesela kaltak, hepiniz bu kelimeyi kullanmışsınızdır. Ama anlamı ne ? Kaltak demek içindeki orospuluğu bastırmış fakat zaman zaman bunu engelleyemeyen su yüzüne çıkaran ve gerçekten pişman olucağı şeyler yapmış, yapıcak olan kadınlara söylenir. Bazı kadınlar, bazen kaltaklar. Fahişe ? Fahişeler bu işi para karşılığında yapanlardır. Seks işçisi denilen türden. Bu insanları asla yargılamayın sizde hayatın

Uzun Zamandır Sevgilim Yok.

Bir an kendin kötü hissedersin canın sıkılmaya başlar işte o an senin tamamen yalnızlıktan öldüğünü fark etmen gereken andır. Sana her selam veren erkeği kendine aşık etmek istersin, bir gün içinde potansiyel sevgili adaylarının hepsiyle görüşürsün. Herkes senin olmayan aşk hayatından sıkılmaya başlamıştır, bir konuşma içinde anlattığın 15 farklı insanın isimlerini akıllarında tutamamaya başlarlar sende buna sinirlenirsin, seni önemsemediklerini düşünürsün. 'Merhaba depresyon!' artık iyice saçmalamaya başlamışsındır. Her gece dışarı çıkarsın tabi farklı insanlarlasındır, ama her zaman masanda dikkat çeken bir erkeğin olmasına özen gösterirsin ve tabi diğer hatun kişilerin sevgilileriyle gelmelerini istersin, sevgilisi yoksa ve senden güzelse o kızı masada barındırmazsın bile. O andan itibaren tavırların, konuşmaların değişir, daha flörtöz bir havaya bürünürsün. Normalde peçete olsa sümüğünü silmeyeceğin insanlarla flört etmeye başlarsın. 'Hoş ama boş' dediğin erkekler b

Kaybetmeyin, Farkedin.

    Her şey zaten elinizden alınana kadar değersiz değil midir ? Bu sevgiliniz de olabilir, herhangi bir eşyanızda. Sadece ona sahip olmanın verdiği güvenle değersizleşir ve kaybettiğiniz anda en değerliniz haline gelir.                        Belki de güven sadece basitleştiriyordur.     O kadar zor olarak görülen bir olgu bir nesneye yüklendiği anda tüm değerini yitiriyordur belki de. Haklısınız. Belkilerle hayat geçmiyor.     Onları dinlemediğimiz için yakınan insanlar mesela, sürekli akıl verenler. Yaşamadan kim neyi öğrenmiş ki, kaybetmeden kim değerini anlamış ?     Annenizi seviyorsunuz değil mi ? Belki de her şeyden çok onu seviyorsunuz hayatınızdaki en değerli insan o. Ama annesini kaybetmiş bir insan için sizin sevginiz sizin verdiğiniz değer hiçbir şeydir.     Güven duygunuzla verdiğiniz değer doğru orantılıdır. Ama bunu fark etmeniz tam ters yönde hızla ilerliyordur.     Olay bu kadar basit aslında bir şeye sahip olursun, ona değer verirsin, o sana güven verir sonra